BÖLÜM 31

1. Massa Kralı Lemuel'in sözleri -
Annesinin ona öğrettikleri:
2. Oğlum, rahmimin ürünü, ne diyeyim?
Adaklarımın yanıtı oğlum, ne diyeyim?
3. Gücünü kadınlara,
Gençliğini kralları mahvedenlere kaptırma!
4. Şarap içmek krallara yakışmaz, ey Lemuel,
Krallara yakışmaz!
İçkiyi özlemek hükümdarlara yaraşmaz.
5. Çünkü içince kuralları unutur,
Mazlumun hakkını yerler.
6. İçkiyi çaresize,
Şarabı kaygı çekene verin.
7. İçsin ki yoksulluğunu unutsun,
Artık sefaletini anmasın.
8. Ağzını hakkını savunamayan için,
Kimsesizin davasını gütmek için aç.
9. Ağzını aç ve adaletle yargıla,
Mazlumun, yoksulun hakkını savun.
10. Erdemli kadını kim bulabilir?
Onun değeri mücevherden çok üstündür.
11. Kocası ona yürekten güvenir
Ve kazancı eksilmez.
12. Kadın ona kötülükle değil,
Yaşamı boyunca iyilikle karşılık verir.
13. Yün, keten bulur,
Zevkle elleriyle işler.
14. Ticaret gemileri gibidir,
Yiyeceğini uzaktan getirir.
15. Gün ağarmadan kalkar,
Ev halkına yiyecek, hizmetçilerine paylarını verir.
16. Bir tarlayı gözüne kestirip satın alır,
El emeğiyle kazandığı parayla bağ diker.
17. Giyinip kollarını sıvar,
Canla başla çalışır.
18. Ticaretinin kârlı olduğunu bilir,
Çırası gece boyunca yanar.
19. Eliyle örekeyi tutar,
Avcunda iği tutar.
20. Mazluma kollarını açar,
Yoksula elini uzatır.
21. Kar yağınca ev halkı için kaygılanmaz,
Çünkü hepsinin iki kat giysisi vardır.
22. Yatak örtüleri dokur,
Kendi giysileri ince mor ketendendir.
23. Kocası ülkenin ileri gelenleriyle oturup kalkar,
Kent kurulunda iyi tanınır.
24. Kadın diktiği keten giysilerle
Ördüğü kuşakları tüccara satar.
25. Güç ve onurla kuşanmıştır,
Geleceğe güvenle bakar.
26. Ağzından bilgelik akar,
Dili iyilik öğütler.
27. Ev halkının işlerini yönetir,
Tembellik nedir bilmez.
28. Çocukları önünde ayağa kalkıp onu kutlar,
Kocası onu över.
29. "Soylu işler yapan çok kadın var,
Ama sen hepsinden üstünsün" der.
30. Çekicilik aldatıcı, güzellik boştur;
Ama RAB'be saygılı kadın övülmeye layıktır.
31. Ellerinin hak ettiğini verin kendisine,
Yaptıkları için kent kurulunda övülsün.

BÖLÜM 30

1. Massalı Yake oğlu Agur'un sözleri:
Bu adam şöyle diyor:
"Yoruldum, ey Tanrım, yoruldum ve tükendim.
2. Gerçekten ben insanların en cahiliyim,
Bende insan aklı yok.
3. Bilgeliği öğrenmedim,
Kutsal Olan'a ilişkin bilgiden de yoksunum.
4. Kim göklere çıkıp indi?
Kim yeli avuçlarında topladı?
Suları giysisiyle sarıp sarmalayan kim?
Kim belirledi dünyanın sınırlarını?
Adı nedir, oğlunun adı nedir, biliyorsan söyle!
5. Tanrı'nın her sözü güvenilirdir,
O kendisine sığınan herkese kalkandır.
6. O'nun sözüne bir şey katma,
Yoksa seni azarlar, yalancı çıkarsın.
7. Ey Tanrı, iki şey diledim senden:
Ben ölmeden bunları esirgeme benden.
8. Sahtekârlığı, yalanı benden uzak tut,
Bana ne yoksulluk ne de zenginlik ver;
Payıma düşen ekmeği ver, yeter.
9. Yoksa bolluktan, 'Kimmiş RAB?' diye seni yadsır,
Ya da yoksulluktan çalar
Ve Tanrım'ın adını lekelemiş olurum.
10. Köleyi efendisine çekiştirme,
Yoksa sana lanet eder, sen de suçlu çıkarsın.
11. Öyleleri var ki, babalarına lanet eder,
Annelerine değer vermezler.
12. Öyleleri var ki, kendilerini tertemiz sanırlar,
Oysa kötülüklerinden arınmış değiller.
13. Öyleleri var ki, kendilerinden üstün kimse yok sanır,
Herkese tepeden bakarlar.
14. Öyleleri var ki, dişleri kılıç, çeneleri bıçaktır,
Mazlumlarla yoksulları yutup yeryüzünden yok ederler.
15. Sülüğün iki kızı vardır, adları 'Ver, ver'dir.
Hiç doymayan üç şey,
'Yeter' demeyen dört şey vardır:
16. Ölüler diyarı, kısır rahim,
Suya doymayan toprak ve 'Yeter' demeyen ateş.
17. Babasıyla alay edenin, annesinin sözünü hor görenin
Gözünü deredeki kargalar oyacak;
O akbabalara yem olacak.
18. Aklımın ermediği üç şey,
Anlamadığım dört şey var:
19. Kartalın gökyüzünde,
Yılanın kayada,
Geminin denizde izlediği yol
Ve erkeğin genç kızla tuttuğu yol.
20. Zina eden kadının yolu da şöyledir:
Yer, ağzını siler,
Sonra da, 'Suç işlemedim' der.
21. Yeryüzü üç şeyin altında sarsılır;
Katlanamadığı dört şey vardır:
22. Kölenin kral olması,
Budalanın doyması,
23. Nefret edilen kadının evlenmesi
Ve hizmetçinin hanımının yerine geçmesi.
24. Dünyada dört küçük yaratık var ki,
Çok bilgece davranırlar:
25. Karıncalar güçlü olmayan bir topluluktur,
Ama yiyeceklerini yazdan biriktirirler.
26. Kaya porsukları da güçsüz bir topluluktur,
Ama yuvalarını kaya kovuklarında yaparlar.
27. Çekirgelerin kralı yoktur,
Ama bölük bölük ilerlerler.
28. Kertenkele elle bile yakalanır,
Ama kral saraylarında bulunur.
29. Yürüyüşü gösterişli üç yaratık,
Davranışı gösterişli dört yaratık var:
30. Hayvanların en güçlüsü olan
Ve hiçbir şeyin önünde pes etmeyen aslan,
31. Tazı, teke
Ve ordusunun başındaki kral.
32. Eğer budala gibi kendini yücelttinse
Ya da kötülük tasarladınsa,
Dur ve düşün!
33. Çünkü nasıl sütü dövünce tereyağı,
Burnu sıkınca kan çıkarsa,
Öfkeyi kurcalayınca da kavga çıkar."

BÖLÜM 29

1. Defalarca azarlandığı halde dikbaşlılık eden,
Ansızın yıkıma uğrayacak, çare yok.
2. Doğru kişiler çoğalınca halk sevinir,
Kötü kişi hükümdar olunca halk inler.
3. Bilgeliği seven babasını sevindirir,
Fahişelerle dostluk eden malını yitirir.
4. Adaletle yöneten kral ülkesini ayakta tutar,
Ağır vergiler koyansa çökertir.
5. Başkasını pohpohlayan kişi,
Ona tuzak kurar.
6. Kötünün başkaldırısı kendine tuzak olur,
Doğru kişiyse ezgi söyler ve sevinir.
7. Doğru kişi yoksulların hakkını verir,
Kötü kişi hak hukuk nedir bilmez.
8. Alaycı kişiler kentleri bile karıştırır,
Bilgelerse öfkeyi yatıştırır.
9. Bilge kişiyle davası olan ahmak
Kızar, alay eder ve rahat vermez.
10. Kana susamışlar dürüst kişiden nefret eder,
Doğrularsa onun canını korur.
11. Akılsız hep patlamaya hazırdır,
Bilgeyse öfkesini dizginler.
12. Hükümdar yalana kulak verirse,
Bütün görevlileri de kötü olur.
13. Zorbayla yoksulun ortak bir noktası var:
İkisinin de gözünü açan RAB'dir.
14. Yoksulları adaletle yöneten kralın
Tahtı hep güvenlikte olur.
15. Değnekle terbiye bilgelik kazandırır,
Kendi haline bırakılan çocuksa annesini utandırır.
16. Kötüler çoğalınca başkaldırı da çoğalır,
Ama doğrular onların düşüşünü görecektir.
17. Oğlunu terbiye et, o da sana huzur verecek
Ve gönlünü hoşnut edecektir.
18. Tanrısal esinden yoksun olan halk
Sınır tanımaz olur.
Ne mutlu Yasa'yı yerine getirene!
19. Köle salt sözle terbiye edilemez,
Çünkü anlasa da kulak asmaz.
20. Sözünü tartmadan konuşan birini tanıyor musun?
Akılsızın durumu bile onunkinden daha umut vericidir.
21. Çocukluğundan beri kölesini şımartan,
Sonunda cezasını çeker.
22. Öfkeli kişi çekişme yaratır,
Huysuz kişinin başkaldırısı eksik olmaz.
23. Kibir insanı küçük düşürür,
Alçakgönüllülükse saygı kazandırır.
24. Hırsızla ortak olanın düşmanı kendisidir,
Mahkemede yemin etse de bildiğini söylemez.
25. İnsandan korkmak tuzaktır,
Ama RAB'be güvenen güvenlikte olur.
26. Hükümdarın gözüne girmek isteyen çoktur,
Ama RAB'dir insana adalet sağlayan.
27. Doğrular haksızlardan iğrenir,
Kötüler de dürüst yaşayanlardan.

BÖLÜM 28

1. Kötü kişi kendisini kovalayan olmasa bile kaçar,
Doğrularsa genç aslan gibi yüreklidir.
2. Ayaklanan ülke çok başlı olur,
Ama akıllı, bilgili kişi düzeni sağlar.
3. Yoksulu ezen yoksul,
Ürünü harap eden sağanak yağmur gibidir.
4. Yasayı terk eden kötüyü över,
Yerine getirense kötüye karşı çıkar.
5. Kötüler adaletten anlamaz,
RAB'be yönelenlerse her yönüyle anlar.
6. Dürüst bir yoksul olmak,
Yolsuzlukla zengin olmaktan yeğdir.
7. Kutsal Yasa'yı yerine getiren çocuk akıllıdır,
Oburlarla arkadaşlık edense babasını utandırır.
8. Faiz ve tefecilikle malına mal katan kişi,
Bunu yoksullara acıyan için biriktirir.
9. Yasaya kulağını tıkayanın
Duası da iğrençtir.
10. Dürüst kişileri kötü yola saptıran
Kendi kazdığı çukura düşer.
İyiliği özü sözü bir olanlar miras alacak.
11. Zengin kendini bilge sanır,
Ama akıllı yoksul onun içini okur.
12. Doğruların zaferi coşkuyla kutlanır,
Ama kötüler egemen olunca insan kaçacak yer arar.
13. Günahlarını gizleyen başarılı olmaz,
İtiraf edip bırakansa merhamet bulur.
14. Günahtan çekinen ne mutludur!
İnatçılık edense belaya düşer.
15. Yoksul halkı yöneten kötü kişi
Kükreyen aslan, saldırgan ayı gibidir.
16. Gaddar önderin aklı kıttır;
Haksız kazançtan nefret edense uzun ömürlü olur.
17. Adam öldürmekten vicdan azabı çeken, mezara dek kaçacaktır;
Kimse ona yardım etmesin.
18. Alnı ak yaşayan kurtulur,
Yolsuzluk yapan ansızın yıkıma uğrar.
19. Toprağını işleyenin ekmeği bol olur,
Hayal peşinde koşansa yoksulluğa doyar.
20. Güvenilir kişi bolluğa erer,
Zengin olmaya can atansa beladan kurtulamaz.
21. Hatır gözetmek iyi değildir,
Çünkü insan bir lokma ekmek için bile suç işler.
22. Cimri servet peşinde koşar,
Yoksulluğa uğrayacağını düşünmez.
23. Başkasını azarlayan sonunda
Pohpohlayandan daha çok beğeni kazanır.
24. Annesini ya da babasını soymayı günah saymayan,
Haydutla birdir.
25. Açgözlü kavga çıkarır,
RAB'be güvenense bolluk içinde yaşar.
26. Kendine güvenen akılsızdır,
Bilgece davranan güvenlikte olur.
27. Yoksula verenin eksiği olmaz,
Yoksulu görmezden gelense bir sürü lanete uğrar.
28. Kötüler egemen olunca insan kaçacak yer arar,
Ama kötüler yok olunca doğrular çoğalır.

BÖLÜM 27

1. Yarınla övünme,
Çünkü ne getireceğini bilemezsin.
2. Seni kendi ağzın değil, başkaları övsün,
Kendi dudakların değil, yabancı övsün.
3. Taş ağırdır, kum bir yüktür,
Ama ahmağın kışkırtması ikisinden de ağırdır.
4. Öfke zalim, hiddet azgındır,
Ama kıskançlığa kim dayanabilir?
5. Açık bir azar,
Gizli tutulan sevgiden iyidir.
6. Düşmanın öpücükleri aldatıcıdır,
Ama dostun seni iyiliğin için yaralar.
7. Tok insanın canı balı bile çekmez,
Aç kişiye en acı şey tatlı gelir.
8. Yuvasından uzak kalan kuş nasılsa,
Yurdundan uzak kalan insan da öyledir.
9. Güzel koku ve buhur canı ferahlatır,
Dostun verdiği öğüt insana tatlı gelir.
10. Kendi dostunu da babanın dostunu da bırakma
Ve felakete uğradığın gün kardeşinin evine gitme;
Yakın komşun uzaktaki kardeşten yeğdir.
11. Oğlum, bilgece davran ki yüreğim sevinsin,
Beni ayıplayana yanıt vereyim.
12. İhtiyatlı kişi tehlikeyi görünce saklanır,
Bönse öne atılır ve zarar görür.
13. Tanımadığı birine kefil olanın giysisini al;
Bir yabancı için yapıyorsa bunu,
Giysisini rehin tut.
14. Sabah sabah komşuya verilen gürültülü bir selam
Küfür sayılır.
15. Kavgacı kadının dırdırı
Yağmurlu günde damlaların dinmeyen sesi gibidir.
16. Böyle bir kadını dizginlemeye kalkmak,
Rüzgarı ya da yağı avuçta tutmaya çalışmak gibidir.
17. Demir demiri biler,
İnsan da insanı...
18. İncir ağacını budayan meyvesini yer,
Efendisine hizmet eden onurlandırılır.
19. Su görüntümüzü nasıl yansıtıyorsa,
Yürek de insanın içini yansıtır.
20. Ölüm ve yıkım diyarı insana doymaz,
İnsanın gözü de hiç doymaz.
21. Altın ocakta, gümüş potada sınanır,
İnsansa aldığı övgüyle sınanır.
22. Ahmağı buğdayla birlikte dibekte tokmakla dövsen bile,
Ahmaklığından kurtulmaz.
23. Davarına iyi bak,
Sığırlarına dikkat et.
24. Çünkü zenginlik kalıcı değildir
Ve taç kuşaktan kuşağa geçmez.
25. Çayır biçilince, yeni çimen çıkınca,
Dağlardaki otlar toplanınca,
26. Kuzular seni giydirir,
Tekeler tarlanın bedeli olur.
27. Keçilerin sütü yalnız seni değil,
Ev halkını, hizmetçilerini de doyurmaya yeter.

BÖLÜM 26

1. Yaz ortasında kar, hasatta yağmur uygun olmadığı gibi,
Akılsıza da onur yakışmaz.
2. Öteye beriye uçuşan serçe
Ve kırlangıç gibi,
Hak edilmemiş lanet de tutmaz.
3. Ata kırbaç, eşeğe gem,
Akılsızın sırtına da değnek gerek.
4. Akılsıza ahmaklığına göre karşılık verme,
Yoksa sen de onun düzeyine inersin.
5. Akılsıza ahmaklığına uygun karşılık ver,
Yoksa kendini bilge sanır.
6. Akılsızın eliyle haber gönderen,
Kendi ayaklarını kesen biri gibi,
Kendine zarar verir.
7. Akılsızın ağzında özdeyiş,
Kötürümün sarkan bacakları gibidir.
8. Akılsızı onurlandırmak,
Taşı sapana bağlamak gibidir.
9. Sarhoşun elindeki dikenli dal ne ise,
Akılsızın ağzında özdeyiş de odur.
10. Oklarını gelişigüzel fırlatan okçu neyse,
Yoldan geçen akılsızı ya da sarhoşu ücretle tutan da öyledir.
11. Ahmaklığını tekrarlayan akılsız,
Kusmuğuna dönen köpek gibidir.
12. Kendini bilge gören birini tanıyor musun?
Akılsız bile ondan daha umut vericidir.
13. Tembel, "Yolda aslan var,
Sokaklarda aslan dolaşıyor" der.
14. Menteşeleri üzerinde dönen kapı gibi,
Tembel de yatağında döner durur.
15. Tembel elini sahana daldırır,
Yeniden ağzına götürmeye üşenir.
16. Tembel kendini,
Akıllıca yanıt veren yedi kişiden daha bilge sanır.
17. Kendini ilgilendirmeyen bir kavgaya bulaşan kişi,
Yoldan geçen köpeği kulaklarından tutana benzer.
18-19. Ateşli ve öldürücü oklar savuran bir deli neyse,
Komşusunu aldatıp, "Şaka yapıyordum"
Diyen de öyledir.
20. Odun bitince ateş söner,
Dedikoducu yok olunca kavga diner.
21. Kor için kömür, ateş için odun neyse,
Çekişmeyi alevlendirmek için kavgacı da öyledir.
22. Dedikodu tatlı lokma gibidir,
İnsanın ta içine işler.
23. Okşayıcı dudaklarla kötü yürek,
Sırlanmış toprak kaba benzer.
24. Yüreği nefret dolu kişi sözleriyle niyetini gizlemeye çalışır,
Ama içi hile doludur.
25. Güzel sözlerine kanma,
Çünkü yüreğinde yedi iğrenç şey vardır.
26. Nefretini hileyle örtse bile,
Kötülüğü toplumun önünde ortaya çıkar.
27. Başkasının kuyusunu kazan içine kendi düşer,
Taşı yuvarlayan altında kalır.
28. Yalancı dil incittiği kişilerden nefret eder,
Yaltaklanan ağızdan yıkım gelir.

BÖLÜM 25

1. Bundan sonrakiler de Süleyman'ın özdeyişleridir.
Bunları Yahuda Kralı Hizkiya'nın adamları derledi.
2. Tanrı'yı gizli tuttuğu şeyler için,
Krallarıysa açığa çıkardıkları için yüceltiriz.
3. Göğün yüksekliği, yerin derinliği gibi,
Kralların aklından geçen de kestirilemez.
4. Cürufu gümüşten ayırınca,
Kuyumcunun işleyeceği madde kalır.
5. Kötüleri kralın huzurundan uzaklaştırırsan
Kralın tahtı adaletle pekişir.
6. Kralın önünde kendini yüceltme,
Önemli kişiler arasında yer edinmeye çalışma.
7. Çünkü kralın seni bir soylunun önünde alaşağı etmesindense,
Sana, "Yukarıya gel" demesi yeğdir.
8. Gördüklerinle hemencecik mahkemeye başvurma;
Çünkü başkası seni utandırabilir,
Sonra ne yapacağını bilemezsin.
9. Davanı doğrudan komşunla gör;
Başkasının sırrını açıklama.
10. Yoksa işiten seni utandırabilir
Ve bu kötü ün yakanı bırakmaz.
11. Yerinde söylenen söz,
Gümüş oymalardaki altın elma gibidir.
12. Altın küpe ya da altın bir süs neyse,
Bilgenin azarlaması da, dinleyen kulak için öyledir.
13. Hasatta kar serinliği nasılsa,
Güvenilir ulak da kendisini gönderenler için öyledir.
Böyle biri efendilerinin canına can katar.
14. Yağmursuz bulut ve yel nasılsa,
Vermediği armağanla övünen kişi de öyledir.
15. Sabırla bir hükümdar bile ikna edilir,
Tatlı dil en güçlü direnci kırar.
16. Bal buldun mu yeteri kadar ye,
Fazla doyarsan kusarsın.
17. Başkalarının evine seyrek git,
Yoksa onları bezdirir, nefretini kazanırsın.
18. Başkasına karşı yalancı tanıklık eden
Topuz, kılıç ya da sivri ok gibidir.
19. Sıkıntılı günde haine güvenmek,
Çürük dişe ya da sakat ayağa güvenmek gibidir.
20. Dertli kişiye ezgi söylemek,
Soğuk günde giysilerini üzerinden almaya,
Ya da sodaya sirke katmaya benzer.
21. Düşmanın acıkmışsa onu doyur,
Susamışsa su içir.
22. Çünkü bunu yapmakla onu utanca boğarsın
Ve RAB seni ödüllendirir.
23. Kuzeyden esen rüzgar nasıl yağmur getirirse,
İftiracı dil de öfkeli bakışlara yol açar.
24. Kavgacı kadınla aynı evde oturmaktansa,
Dam köşesinde oturmak yeğdir.
25. Susamış kişi için soğuk su neyse,
Uzak ülkeden gelen iyi haber de öyledir.
26. Kötünün önünde pes eden doğru kişi,
Suyu bulanmış pınar, kirlenmiş kuyu gibidir.
27. Fazla bal yemek iyi değildir;
Hep yüceltilmeyi beklemek de...
28. Kendini denetleyemeyen kişi
Yıkılmış sursuz kent gibidir.

BÖLÜM 24

1. Kötülere imrenme,
Onlarla birlikte olmayı isteme.
2. Çünkü yürekleri zorbalık tasarlar,
Dudakları belalardan söz eder. (20)
3. Ev bilgelikle yapılır,
Akılla pekiştirilir.
4. Bilgi sayesinde odaları
Her türlü değerli, güzel eşyayla dolar. (21)
5. Bilgelik güçten,
Bilgi kaba kuvvetten üstündür.
6. Savaşmak için yöntem,
Zafer kazanmak için birçok danışman gerekli. (22)
7. Ahmak için bilgelik ulaşılamayacak kadar yüksektir,
Kent kurulunda ağzını açamaz. (23)
8. Kötülük tasarlayan kişi
Düzenbaz olarak bilinecektir.
9. Ahmakça tasarılar günahtır,
Alaycı kişiden herkes iğrenir. (24)
10. Sıkıntılı günde cesaretini yitirirsen,
Gücün kıt demektir. (25)
11. Ölüm tehlikesi içinde olanları kurtar,
Ölmek üzere olanları esirge.
12. "İşte bunu bilmiyordum" desen de,
İnsanın yüreğindekini bilen sezmez mi?
Senin canını koruyan anlamaz mı?
Ödetmez mi herkese yaptığını? (26)
13. Oğlum, bal ye, çünkü iyidir,
Süzme bal damağa tatlı gelir.
14. Bilgelik de canın için öyledir, bilmiş ol.
Bilgeliği bulursan bir geleceğin olur
Ve umudun boşa çıkmaz. (27)
15. Ey kötü adam, doğru kişinin evine karşı pusuya yatma,
Konutunu yıkmaya kalkma.
16. Çünkü doğru kişi yedi kez düşse yine kalkar,
Ama kötüler felakette yıkılır. (28)
17. Düşmanın düşüşüne keyiflenme,
Sendelemesine sevinme.
18. Yoksa RAB görür ve hoşnut kalmaz
Ve düşmanına duyduğu öfke yatışır. (29)
19. Kötülük edenlere kızıp üzülme,
Onlara özenme.
20. Çünkü kötülerin geleceği yok,
Çırası sönecek onların. (30)
21. Oğlum, RAB'be ve krala saygı göster,
Onlara başkaldıranlarla arkadaşlık etme.
22. Çünkü onlar ansızın felakete uğrar,
İnsanın başına ne belalar getireceklerini kim bilir?
Bilgelerin Öbür Özdeyişleri
23. Şunlar da bilgelerin sözleridir:
Yargılarken yan tutmak iyi değildir.
24. Kötüye, "Suçsuzsun" diyen yargıcı
Halklar lanetler, uluslar kınar.
25. Ne mutlu suçluyu mahkûm edene!
Herkes onu candan kutlar.
26. Dürüst yanıt,
Gerçek dostluğun işaretidir.
27. İlkin dışardaki işini bitirip tarlanı hazırla,
Ondan sonra evini yap.
28. Başkalarına karşı nedensiz tanıklık etme
Ve dudaklarınla aldatma.
29. "Bana yaptığını ben de ona yapacağım,
Ödeteceğim bana yaptığını" deme.
30. Tembelin tarlasından,
Sağduyudan yoksun kişinin bağından geçtiğimde
31. Her yanı dikenlerin, yabanıl otların
Kapladığını gördüm;
Taş duvar da yıkılmıştı.
32. Gördüklerimi derin derin düşündüm,
Seyrettiklerimden ibret aldım.
33. "Biraz kestireyim, biraz uyuklayayım,
Ellerimi kavuşturup şöyle bir uyuyayım" demeye kalmadan,
34. Yokluk bir haydut gibi,
Yoksulluk bir akıncı gibi gelir üzerine.

BÖLÜM 23

1. Bir önderle yemeğe oturduğunda
Önüne konulana dikkat et.
2. İştahına yenilecek olursan,
Daya bıçağı kendi boğazına.
3. Onun lezzetli yemeklerini çekmesin canın,
Böyle yemeğin ardında hile olabilir. (7)
4. Zengin olmak için didinip durma,
Çıkar bunu aklından.
5. Servet göz açıp kapayana dek yok olur,
Kanatlanıp kartal gibi göklere uçar. (8)
6. Cimrinin verdiği yemeği yeme,
Lezzetli yemeklerini çekmesin canın.
7. Çünkü yediğin her şeyin hesabını tutar,
"Ye, iç" der sana,
Ama yüreği senden yana değildir.
8. Yediğin azıcık yemeği kusarsın,
Söylediğin güzel sözler de boşa gider. (9)
9. Akılsıza öğüt vermeye kalkma,
Çünkü senin sözlerindeki sağduyuyu küçümser. (10)
10. Eski sınır taşlarının yerini değiştirme,
Öksüzlerin toprağına el sürme.
11. Çünkü onların Velisi güçlüdür
Ve onların davasını sana karşı O yürütür. (11)
12. Uyarıları zihnine işle,
Bilgi dolu sözlere kulak ver.
13. Çocuğunu terbiye etmekten geri kalma,
Onu değnekle dövsen de ölmez.
14. Onu değnekle döversen,
Canını ölüler diyarından kurtarırsın. (12)
15. Oğlum, bilge yürekli olursan,
Benim yüreğim de sevinir.
16. Dudakların doğru konuştuğunda
Gönlüm de coşar. (13)
17. Günahkârlara imrenmektense,
Sürekli RAB korkusunda yaşa.
18. Böylece bir geleceğin olur
Ve umudun boşa çıkmaz.
19. Oğlum, dinle ve bilge ol,
Yüreğini doğru yolda tut. (14)
20. Aşırı şarap içenlerle,
Ete düşkün oburlarla arkadaşlık etme.
21. Çünkü ayyaş ve obur kişi yoksullaşır,
Uyuşukluk da insana paçavra giydirir. (15)
22. Sana yaşam veren babanın sözlerine kulak ver,
Yaşlandığı zaman ananı hor görme. (16)
23. Gerçeği satın al ve satma;
Bilgeliği, terbiyeyi, aklı da.
24. Doğru kişinin babası coştukça coşar,
Bilgece davranan oğulun babası sevinir.
25. Annenle baban seninle coşsun,
Seni doğuran sevinsin. (17)
26. Oğlum, beni yürekten dinle,
Gözünü gittiğim yoldan ayırma.
27. Çünkü fahişe derin bir çukur,
Ahlaksız kadın dar bir kuyudur.
28. Evet, soyguncu gibi pusuda bekler
Ve birçok erkeği yoldan çıkarır. (18)
29. Ah çeken kim? Vah çeken kim?
Kimdir çekişip duran?
Yakınan kim? Boş yere yaralanan kim?
Gözleri kanlı olan kim?
30. İçmeye oturup kalkamayanlar,
Karışık şarapları denemeye gidenlerdir.
31. Şarabın kızıl rengine,
Kadehte ışımasına,
Boğazdan aşağı süzülüvermesine bakma.
32. Sonunda yılan gibi ısırır,
Engerek gibi sokar.
33. Gözlerin garip şeyler görür,
Aklından ahlaksızlıklar geçer.
34. Kendini kâh denizin ortasında,
Kâh gemi direğinin tepesinde yatıyor sanırsın.
35. "Dövdüler beni ama incinmedim, vurdular ama farketmedim" dersin,
"Yeniden içmek için ne zaman ayılacağım?" (19)

BÖLÜM 22

1. İyi ad büyük servetten,
Saygınlık gümüş ve altından yeğdir.
2. Zenginle yoksulun ortak yönü şu:
Her ikisini de RAB yarattı.
3. İhtiyatlı kişi tehlikeyi görünce saklanır,
Bönse öne atılır ve zarar görür.
4. Alçakgönüllülüğün ve RAB korkusunun ödülü,
Servet, onur ve yaşamdır.
5. Kötünün yolu diken ve tuzakla doludur.
Canını korumak isteyen bunlardan uzak durur.
6. Çocuğu tutması gereken yola göre yetiştir,
Yaşlandığında o yoldan ayrılmaz.
7. Zengin yoksullara egemen olur,
Borç alan borç verenin kulu olur.
8. Fesat eken dert biçer,
Gazabının değneği yok olur.
9. Cömert olan kutsanır,
Çünkü yemeğini yoksullarla paylaşır.
10. Alaycıyı kov, kavga biter;
Çekişme ve aşağılamalar da sona erer.
11. Yürek temizliğini ve güzel sözleri seven,
Kralın dostluğunu kazanır.
12. RAB bilgiyi gözetip korur,
Hainin sözlerini ise altüst eder.
13. Tembel der ki, "Dışarda aslan var,
Sokağa çıksam beni parçalar."
14. Sokak kadınının ağzı dipsiz çukur gibidir,
RAB'bin gazabına uğrayan oraya düşer.
15. Akılsızlık çocuğun özyapısındadır,
Değnekle terbiye edilirse akılsızlıktan uzaklaşır.
16. Servetini büyütmek için yoksulu ezenle
Zengine armağan verenin sonu yoksulluktur.
Bilgeden Otuz Öğüt
17. Kulak ver, bilgelerin sözlerini dinle,
Öğrettiğimi zihnine işle.
18. Sözlerimi yüreğinde saklarsan mutlu olursun,
Onlar hep hazır olsun dudaklarında.
19. RAB'be güvenmen için
Bugün bunları sana, evet sana da bildiriyorum.
20. Senin için otuz söz yazdım,
Bilgi ve öğüt sözleri...
21. Öyle ki, güvenilir, doğru sözleri bilesin,
Böylece seni gönderene güvenilir yanıt verebilesin. (1)
22. Yoksulu, yoksul olduğu için soymaya kalkma,
Düşkünü mahkemede ezme.
23. Çünkü onların davasını RAB yüklenecek
Ve onları soyanların canını alacak. (2)
24. Huysuz kişiyle arkadaşlık etme;
Tez öfkelenenle yola çıkma.
25. Yoksa onun yollarına alışır,
Kendini tuzağa düşmüş bulursun. (3)
26. El sıkışıp
Başkasının borcuna kefil olmaktan kaçın.
27. Ödeyecek paran olmazsa,
Altındaki döşeğe bile el koyarlar. (4)
28. Atalarının belirlediği
Eski sınır taşlarının yerini değiştirme. (5)
29. İşinde usta birini görüyor musun?
Öylesi sıradan kişilere değil,
Krallara bile hizmet eder. (6)